Işık her sabah salonunuzun penceresinden içeri sızarken, etrafa yaydığı enerji eşyalarınızın üzerine bir ruh gibi yerleşiyor. Ahşabı daha ahşap, camı daha cam, beyazı daha beyaz görüyorsak bu izinsizce yerleşen doğa mucizesi sayesinde. Ev dekorasyonu söz konusu olduğunda eşyalarınızın salonunuza yaydığı ışık, tıpkı bu davetsiz misafir gibi sualsiz bir hoşlukta olmalı. Birbirinden farklı ve bahse değer olduklarını düşündüğümüz yeni oturma odası dekorasyonları ile bugün yine birlikteyiz.
Süt kahvesi renginde ki natürel ahşap, salonun havasında hem hakim hem de çekinik bir karakter oynamış. Beyaz kanepeyi tamamlayan biraz sandalye biraz koltuk formunda ki oturma grupları ise salon için modern bir tasarıma ev sahipliği yapıyor. Tüm duvarı kaplayan yerdeki ahşap parkenin renginde ki duvar ünitesi hem kitaplık görevinde kullanılmış hem de dekoratif öğelerin sergilendiği bir alan olmuş. Siyah renge sahip iki adet orta sehpa ise rahat kullanılır havası ile burada çok işim var diyor.
Modern çizgilerin son eserlerinden biri olsa gerek bu koltuk takımı, kabarık minderleri ve kenarsız koltukları ile sade renkleri birleşmiş benimle birlikte bu salonda yaşamalısınız diye dile geliyor. Bir kenara özenle yerleştirilmiş büyük mumlar ve altlarında ki ahşap sehpa salon dekorasyonu için farklı bir seçim olmuş.
İşte yaşayan bir salondayız yine! Sanki birazdan elinde gazetesi ile biri içeri girip kanepeye şöyle bir uzanacak gibi. Morun ve pembenin ahşapla bütünleşmesine tanıklık ediyoruz bu salonda. Duvarda ki ayna ve tablo ise oturma odası dekorasyonu için tamamlayıcı parçalar olmuş.
Modern koltuk takımı denilince akla ilk gelen deri, bu salon dekorasyonu ile klasik birkaç parça ile harmanlanmış dersek oldukça doğru bir tespit olur. Küçük cam vitrin ve yerdeki halının klasik esintileri, dekor uygulanmış duvar ve kabartmalı alçıdan oluşan tablo tadında ki eserle salonu modern ve klasiğin karışımı ile yorumlamış.
Pencereden içeri dolan baharı sizde hissettiniz mi? Çiçekli kanepesi ve hasır koltukları ile bu salon baharın son günleri ile yazın geldim diye kapıya dayandığı bir zaman diliminin misafiri. İki pencere arasına yerleştirilmiş kitaplık ise sade ruhu ile dikkat çekiyor.
